Hamile olduğumu öğrendiğimde henüz içimdeki bebek 4 hafta 4 günlüktü.. Şu an 37.haftanın içindeyim ve artık gün sayıyorum. Doğum iznine çıktığım bugünlerde hamileliğe dair yaşadıklarımı bu yazıyla anlatmaya çalışıcam. İlk 4 ay sürekli bir yorgunluk ve uyku hali dışında içimde bir canlının oluştuğuna dair hiçbir belirti yoktu. Sürekli uyumak istiyordum.. Neredeyse hiç mide bulantım olmadı. Ara sıra tek tük hissettiğim bulantıları da 3-5 çubuk krakerle bastırabildim neyse ki. 4.aydan sonra ufak ufak karnım belli olmaya başladı. Tabi ki asıl farkındalığı içimde Efe'nin hareketlerini hissettiğim zaman yaşadım. İlk hareketini bir Pazar sabahı yatakta yatarken hissettim. Hemen kalkıp aynada kendime baktım. Malum ilk hareketini hissettiğinde kime bakarsan ona benzer diyorlar. Altan'ın o sırada arkası dönük olduğu için ona bakamadım, kalkıp aynaya bakmak kolay geldi o an..;) Ultrason fotoğraflarında bana benzediğini söylüyor çoğu kişi ama bilemiyorum. En geç 2 hafta içinde görücez inşallah..
35 hafta çok rahat-son aydaki sıcakları saymazsak-bir hamilelik geçirdikten sonra, tam geriye saymaya başladığımız günlerde, işyerindeki son günlerimde dayanılmaz bir bel ağrısı şikayetim oluştu. İşyerinden çıkıp anneme gittim yatmaya. Ancak akşam olduğunda ağrı hala geçmedi, hatta dayanılmaz bir hal aldı, sancı haline geldi.. Dolayısıyla taksiye atladığımız gibi, annemle beraber, Kadıköy Şifa'ya doğru yola koyulduk. Hastanede nöbetçi doktor önce NSTye bağladı ve hafif kasılmalarım olduğunu söyledi ancak ben sadece belimdeki ağrıyı hissediyordum. Daha sonra görüldü ki böbreklerimde bir genişleme sözkonusu. Kendi doktoruma telefonla bilgi verdi nöbetçi doktor ve sancımı gidermek için ağrı kesici iğne yapmaya ve serum vermeye karar verdiler. Bu gece buradasınız dendi ve odamıza geçtik. Geçiş o geçiş.. 5 gün kaldık hastanede.. :( Ertesi gün anlaşıldı ki meğer böbrek taşı düşürüyormuşum.. Hamilelikte ender de olsa görülebilen bir durummuş. Ürolog geldi ve kadın doğum doktorumla konuştular. Üroloğa kalsa hemen alalım diyordu ancak doktorum bebeğe hiçbir zararı olmayan birşey yüzünden erken müdahale yapamayacağını, 39. haftaya kadar dayanmam gerektiğini söyledi. Hastane günlerim, gecelerim boyunca defalarca NSTye bağlandım, sancılar artınca önce sıcak su torbası koyuyoruz belime, sonra buskopan veriliyor belki keser diye, yetmezse volteren iğne yapılıyor. Ancak hamile olmam sebebiyle volteren tercih edilen bir yöntem değil. Doktorum mecbur kalmadıkça vurmak istemiyor. Giderek alıştım sanırım sancılara, dayanabilmeye başladım biraz daha. Vee 5 günün sonunda sadece 2 volteren iğne yaptırmış olarak evimize geldik. Eve geldikten sonra ise 3,5 gün hiçbir sorun yoktu, 4.gün içinde yine sancılar baş gösterdi. Gece 02.30a kadar buskopan ile idare ettik ancak artık dayanılmaz olunca soluğu hastanede aldık ve bu kez doktorumdan gündüz aldığım talimatla perfalgan serum verildi. 15 dak içerisinde kendime geldim ve eve döndük. Bu yazıyı yazdığım gün 38. haftaya başladık ve allaha şükür şimdilik bir şikayetim olmadı.. Hayırlısı. Zaten en ufak bir ağrı hissettiğim anda sıcak su torbasını koyuyorum hemen..Bu temmuz sıcağında en iyi arkadaşım sıcak su torbası oldu resmen. Önümüzde en fazla 10-15 gün var,tabi Efe kendi gelmek istemezse. Aksi halde mecburen sezeryan ile önce Efe'yi alacaklar, ardından ürolog girecek ve taşı alacak. Bununla kurtulamıycam ne yazık ki çünkü henüz sağ böbreğimde düşmeyi bekleyen, epeyce büyük boyutlarda 3 taş daha var. Doğum sonrası bir ara onları kırdırmam gerekecek..
İşte son günlerim.. Çok huzurlu geçemiyor doğal olarak, sürekli tetikte bekliyorum, çok hareket etmemeye çalışıyorum.. 10 günü atlatsam benden mutlusu olmayacak sanırım..:)