Efe'nin yaşı

Lilypie Fourth Birthday tickers

29 Eylül 2011 Perşembe

Aşı olduk bizzzzz...

2.ayımız bitti malum.. Bizi de aşı heyecanı sardı.. Ne olacak,nasıl olacak diye düşünüyordum vakit yaklaştıkça..Biri ağızdan olmak üzere toplam 4 aşı oldu bugün tosunumm..Aşı olduktan sonra ağlarken ilk kez gözünden yaş geldi.. Babası sarıp sarmaladı hemen kucağına alıp.. Bir kaç gün huysuz olabilir demişti doktor ama Efede huysuzluk değil uyku yaptı resmen.. Aşıdan eve geldik.. geliş o geliş.. acaip uyudu o gün ve ertesi gün..Tabi canımıza minnet.. huysuz,asabi olmasındansa melek gibi uyusun oğlum..:) Uyusun da büyüsünn..:)

Bu arada 2.ay kontrollerimizde de herşey yolunda çok şükür.. Boyu, kilosu gayet iyi. Bu ay doktorumuz ödev verdi. Çıngırak aldık. Önce biz konuşacakmışız, Efe cevap verecekmiş, sonra çıngırağı sallayacakmışız, Efe ona cevap verecekmiş.. Bize cevap kısmı tamam. Çıngırağı çaldığımızda durma, dikkatli dikkatli bakma kısmı da tamam da.. İş çıngırağa cevap vermeye gelincee.. o kısım biraz eksik henüz.. günler geçtikçe ona da cevap vereceğini düşünüyorumm..

Bu arada tam bir sabah şekeri oldu oğlum.. Sabah 7-8 gibi etrafa gülücükler saçıyor, bol bol konuşuyor bizimle.. E bizi de mest ediyor haliyle..

Artık bizi gördüğünde tanımaya ve tanıyınca da gülmeye başladı..gece uyandığında yanına gittiğimde beni görünce koccamaaan sırıtıyor oğlum. Eriyorum onu öyle görünce... Uyku muyku kalmıyor tabi..;)..Babası akşam eve geldiğinde de gülüyor,çünkü biliyor ki baba-oğul saatleri başlıyor.. Babası uzuuun uzun konuşuyor onunla..

Bir de annesinin söylediği şarkıları çooookk ama çookk seviyoo. Özellikle Candan Erçetin'in Bahar isimli şarkısını duyduğunda gülücüklere engel olamıyor miniğim..

Güldüğü zaman nasıl da güzel görünüyor ama değil mii?








2 Eylül 2011 Cuma

Bayram gezmeleri ve 40 uçurması...

Efe'nin ilk bayramı geldi geçti.. Üstelik oğlumun kırkı da çıktı. Eh dolayısıyla benim de lohusalığım sona erdi.. :( İyiydi böyle aslında laf aramızda..;)

Bayram boyunca hergün dışarı çıkarttık Efe'yi.. Alışsın gezmeye diye... Malum babası da ben de gezmeyi pek seviyoruz. Onun da bize eşlik etmesi hayalini kurduk hamileliğim boyunca.. Umarız o da sever bizim gibi..

Bayramın 1.günü Altan ve ben aldık onu ve Bağdat Caddesi'ne çıkarttık. Cadde bomboştu, sakindi. Pek çok yer kapalıydı.. Suadiye'den Caddebostan'a kadar yürüdük. Caddebostan'da Benzin'de oturduk. Normal zamanda orada bebekle pek oturulmaz çünkü çok kalabalık ve herkes nargile içer ama bayram olunca, üstelik de ilk günü olunca 2-3 masa anca vardı. Rahat rahat oturduk böylece. Zaten Efe evden çıkıp caddeye gelene kadar uykuya dalmıştı bile ve tüm yürüyüş boyunca ve oturduğumuz sürenin neredeyse tamamı boyunca da uyumaya devam etti..Sonuna doğru uyandı, yine daha önceki taktikle aldım ve sokakta biraz gezdirdim arabasıyla. Hemen uyudu tekrar..:)Eve gelene kadar da tekrar uyanmadı ufaklığımız..

Bayramın 2.günü epeydir gitmediğimiz boğaza, Emirgan'a gittik bu sefer,yanımızda annem ve anneannemle beraber. Çınaraltı'nda oturduk. Efe hafif gözlerini açar gibi olduğu anda Altan arabasını sallamaya başladı, bizimki de uykuya devam etti tabi..Tamamen uyandığı zaman kucağımıza alıp bol bol fotoğrafını çektik kuzumun. Deniz kenarında dolaştık. Ama etrafı göremeyen oğlum ufak ufak ağlamaya başladı.. Bir süre de tentesi açık idare ettik ama açlık da bir yere kadardı.. Emzirme vakti gelmişti. Dolayısıyla istikamet Çınaraltı'nın terası oldu.. Teras bomboştu. Bir sandalye çektim ve ilk kez denediğim emzirme önlüğümü kullanarak doyurdum oğlumun karnını. Babası da altını değiştirdi ve tekrar halka katıldık altımız kuru keyfimiz yerinde..




Veee bayramın 3.günü.. Aynı zamanda Efe'nin aramızdaki 40.günü.. 40 uçurmak için istikamet Büyükada.. Oğlum yine hep yaptığı gibi arabaya bindikten kısa süre sonra uyuyuverdi. Bostancı'ya arabayı parkedip motora bindik. 30 dakika motor yolculuğu yaptıktan sonra adaya geldik Epey bir süre yürüdük adanın tepelerine doğru, bu arada emzirmem gerekirse etrafta nerede emzirebilirim diye gözlerimizle aranıyoruz tabi.. Aynı yolu geri döndük.. Efe hala uyuyor.. yemek yemek üzere bir balıkçıya girdik, hala uyuyor. Yemeğimizin sonuna doğru uyandı canım benim..Tabi o kadar saat uyuyunca çok da acıkmış olarak uyandı..Balıkçının iç mekanında boş bir salon vardı, oraya geçip emzirdim, Altan da altını değiştirdi. Bunu da atlattık;)

Biraz daha gezdikten sonra da tekrar motora binip çok güzel bir gün geçirmiş olarak geri döndük Bostancı'ya. Ooohh iyi ki geldik dedik valla;)