Efe'nin yaşı

Lilypie Fourth Birthday tickers

31 Ocak 2012 Salı

Yeni bebek arabamız...


Efe doğduğu zaman bebek arabası ve ana kucağı almamıştık çünkü sağolsun arkadaşlarımız Aylin ve Mustafa kendi bebek arabalarını ve ana kucağını vermişlerdi. Kızları Elif 1 yaşına gelince daha hafif bir puset olsun diye baston tipi pusete geçmişlerdi. Biz de aslında Efe biraz daha büyüyünce değiştirecektik ama E-bebek'te her 250 tl alışverişe 50 tl hediye çeki verilince ve mama sandalyesi alıp 50 tl kazanınca, e bir de üstüne çok beğendiğimiz bir bebek arabası güzel bir indirimle satılıyor olunca planlarımızı değiştirdik ve hemen alıverdik.
Yeni arabamız Chicco Liteway'in özel üretim olan Glam modeli. Fındık rengi, suni deriden kumaşı var ve çok şık..Çok da kullanışlı. Aslında doğumdan itibaren kullanılabiliyormuş. Hem de ana kucaksız. Çünkü tamamen yatan bir koltuğu var. Ayrıca kışın sıcak tutması için sıcak tutan bir tulumu var, aynı zamanda ayak örtüsü olarak da kullanılabiliyor. Baston puset tipinde olduğu için oldukça da hafif.Bizim çok içimize sinen bir puset oldu. Umarım uzun süre kullanabiliriz..:)

Ah o dişlerr...

27/01/2012 cuma günü Efe'ye mamasını yedirirken kaşığa takır takır değmesiyle farkettiğim, sonrasında elimle yoklayıp keskinliğini bizzat denediğim 2 tane dişimiz oldu biziim.. Daha doğrusu oldu değil oldu olacak;)Doktorumuz da onayladı. Hatta şimdi sadece demir vitamininden sonra silmemizi,ama tamaen çıkınca da her yemekten sonra silmemizi tembihledi.
Diş çıktığını görünce son 1 haftadaki iştahsızlığı,uyku düzeninin bozulması gibi durumların sebebi de anlaşıldı ya rahatladım..
İnternette de araştırdım, diş çıkartırken olabilecek şeyler şöyleymiş:
*Salyaları akar-->3.aydan beri fazlasıyla var.
*Isırır-->eline ne geçerse; kumaş,deri,plastik,metal hiç farketmez hepsini ağzına götürüp ısırmaya çalışıyor nicedir.
*Huzursuzdur--> son 1 haftadır biraz mızmızlık sözkonusu.
*İştahı azalır-->yine son 1 haftadır epey azaldı. ya hiç emmiyor, ya tek meme emiyor.
*İshal olabilir--> henüz böyle bir belirti yok.
*Ateşi çıkabilir--> bu da bizde olmadı.
*Uykusuzluk çeker-->uyku düzeninde son 1 haftadır biraz düzensizlik var. Normalde akşam 21.30-22.00gibi uyuyup sabah en erken 6ya kadar uyuyan oğlum, bu aralar önce 01.00-02.00gibi uyanıyor. Biraz beslenmek istiyor, sonra 04.00-05.00 gibi tekrar uyanıyor.
*Kulaklarını çekiştirir,yanaklarını kaşır-->yanak kaşıma yok ama kulaklarını uykusu geldiği zaman haricinde de çekiştirdiğine şahit oldum.

Tabi ki bu 2 diş çıkınca sorunumuz kalmayacak değil. Bundan sonra bir süre,diğer dişler de çıkana kadar bu rutin arasıra tekrar edecek...
Bizi izleyin..

Pek kıymetlimiz...

Efe doğduğu gün pek kıymetli Cansu teyzesi, kendi elleriyle ördüğü sarı, yumuşacık bir battaniye hediye etmişti. Yaz bebeği olduğu için başlarda pek üstünü örtmüyorduk ama havalar soğudukça gündüzleri mamaroo'da, park yatağında,koltukta.. her nerede uyuyorsa bu battaniyeyi sıkça kullanır olduk. Ama son zamanlarda Efe daha bir sever oldu bu battaniyeyi. Deliklerine parmaklarını geçiriyor, yüzüne çekiyor, kapatıyor battaniyeyi uykusu geldiğinde ve uykuya dalıveriyor. Bu hafta artık gündüz uykularında da yatağına yatırmaya başladık Efeyi. Uykusu gelince götürüp yatırıyoruz, üstüne örtüyoruz sarı battaniyesini, hemen yüzünü kapatıyooor ve yüzüne sürte sürte, bir o yana bir bu yana dönüp küüt uykuya teslim oluyor.Hele bu sabah battaniyeyi gördüğünde sevinçten yatakta bir hareketler, bir gülücükler..Sormayın gitsin..
Dün gece de yatakta dönüp duruyor, uyku tulumunu ağzına almaya çalışıp oyun oynuyordu,uykusu açıldı açılacaktı. Hemen battaniyeyi attım üstüne, yanağını sürttü sürttü ve 2 dak içinde uyudu..Kurtarıcı oldu resmen;)
Tekrar teşekkür ederiz Cansu teyzesi.. İyi ki varsın. :)



Sütü bırak,meyveye,sebzeye geeeell;)

6.ay doktor kontrolümüze gittik cumartesi günü. Bu ay da hastalık,diş derken 400gr almışız yine.. Malum, bir bebeğin düzenini bozan 2 şey; hastalık ve diş ..ikisini arka arkaya yaşayınca oğluşumun iştahı biraz kesildi. Eskisi gibi emmiyor. Hatta bazen hiç emmiyor. Özellikle gece uykusundan önce kesinlikle emmiyor bu aralar. Sağıp biberonla veriyorum, lıkır lıkır içiyor. Cansu teyzesiii, yoksa en son görüştüğümüzde Zeynep mi Efe'ye fısıldadı "Sen salak mısın ne emiyorsun? böyle daha rahat" diye;)Şaka bir yana ne kadar emerse tabi. Gittiği yere kadar. Biraz da sağıp veririm ne farkedecek ki..Sanırım oğlum dünya nimetlerinin tadına bakınca, üstelik de kaşığa alışınca "bu süt de neymiş? ben aylardır enayi yerine konuyordum galiba" diye düşünmeye başladı ve memeyi boykot ediyor..:)
6.ay kontrolümüzde doktorumuz Nilgün Hanım Efe'nin çok hırslı olduğunu gözlemledi. Soyup ölçümler için yatırınca, yatağın üstündeki kağıtları bir çekiştirişi var yüzükoyundan sırtüstü yatışa geçebilmek için..görmeniz lazım..Oğlum doktor teyzesini pür dikkat, hem gülerek hem de ciddiyetinden ödün vermeden dinledi görüşme boyunca. Nilgün Hanım bu ayki beslenme düzenimizi şu şekilde oluşturdu:
*Öncelikle her öğünden yarım saat önce 15ml ve her öğünden 1 saat sonra 30ml su vermeye başlıyoruz.
1. hafta;
Sabah 09.00da 120 ml anne sütü içine 4-5 tepeleme tatlı kaşığı Bebelac çavdarlı-mısırlı Kaşık maması,Haşlayıp püre haline getirdiğimiz 2 adet kuru kayısı(kabızlık için) vee 1 çay kaşığı organik üzüm pekmezi koyup yediricez kahvaltı olarak. Organik üzüm pekmezi marketlerde Koska'nın ve City Farm'ın var gördüğüm kadarıyla. Ben Koska'nınkini aldım.
Sonra saat 11.00da Efe için yeni 2 tane lezzet eklendi. Elma püresi ve 30 ml armut suyu. Bunları hazırlamak için cam rendeye ihtiyaç vardı. Malum, vitaminleri ölmesin sebze ve meyvelerin diye robot kullanmıyoruz henüz. Efe, anneannemin yıllardır sakladığı, zamanında benim için kullanılan bir cam rendede rendelenen elmaları yiyor 2 gündür.

Üstüne de yine cam rendede rendelenen armutun bir tülbentin içine koyup çıkardığımız suyunu içiyor. Elmayı yemesinde problem yok da, armut suyu pek hoşuna gitmedi sanırsam. Limon suyu içmiş gibi yüzünü buruşturuyor, biberonla,sulukla içmiyor, kaşıkla içmeyi tercih ediyor. Ama öyle ya da böyle bitiriyor yine de..:)Armut suyu kabızlığına da iyi gelecek inşallah.
(Efe ek gıdalara geçtiğimizden beri her gün ama çok ağlayarak kaka yapıyor..Umarım su ve armut suyu biraz yumuşatacak)
Saat 13.30-14.00gibi 1 aydır alıştığı havuç veya patates püresi öğünü var. Bundan sonrası ise anne sütü:)
2.hafta;
Aynı düzene saat 16.00da yoğurt eklenecek. Taze elden, taze yapılmış yoğurt..Bunun için ben Arzum'un yoğurt makinesini aldım. Piyasadaki en uygun yoğurt makinesi sanırım. Makinesiz olmaz mı derseniz elbet olur, çok da zor değil ama Arzum ile  küçük kaplarda tek porsiyonluk yoğurt da yapılabilmesi hoşuma gitti.
http://www.e-bebek.com/besin_hazirlayicilari/arzum/arzum_bebbe_yogurt_makinesi/ARZ-46471
Yoğurdu önce bir tatlı kaşığı vericez, 1 hafta içinde 1 çay bardağına çıkacak ölçü...
3.hafta;
13.00daki sebze püresinin içine önce ayrı bir yerde haşlanmış 1 çiçek brokoli(havuç ve patatesle beraber haşlamıyoruz çünkü brokoli gaz yapan bir sebze ayrı haşlayıp suyunu döküyoruz..), 2 gün sonra 1 çay kaşığı sarı mercimek,2 gün sonra 1 çay kaşığı yarma buğday(geceden ıslatılmış), 2 gün sonra da 50 gr. kuzu külbastının suyu eklenecek. Yani 3.hafta sonunda acaip besleyici bir sebze püresi Efe'mi bekliyor olacak...
Yeniliklerle dolu bir ay bizi bekliyoooorrr.

Yarı yılı devirdik..

Daha dün gibi doğum sancılarıyla hastaneye gitmemiz, sonrasında seni kucağıma almam. Ne çabuk geçiyor zamaannn? Ne kadar çabuk geçti 6 koca ay?! Hem biran önce büyü istiyorum, hem de büyüme, hep böyle bebek kal istiyorum.
Bebeğimm... 6 aylık oldun bile. Gün geçtikçe daha da büyüyor, tatlı oluyorsun. Ne kadar gelişme gösterdin bu 6 ayda...
*Artık ne istediğini daha bir belli eder oldun. Ama daha da huysuzlaştın istediğin yapılmadığı zaman;)
*Giderek geceleri daha uzun uyumaya basladın..
*Doktorumuzun da farkettiği gibi epeyce hırslısın. Uğraşa uğraşa yapıyorsun kendi çapında birşeyler. Çok tatlısııınn seeennn!!
*Keyfin yerindeyse şen kahkahalarını eksik etmiyorsun ama eğer huzursuzsan, uykun varsa,açsan, uykun yokken uyutmaya çalışıyorsak veya tokken yedirmeye çalışıyorsak kıyameti kopartıyorsun. Gözünden yaş gelmeden,sırf edepsizlikten ağlıyorsun çoğu zaman..İstediklerini yaptıracaksın ya;)
*Haftasonu sabahları yanımıza aldığımızda çok mutlu oluyorsun. Bir bana, bir babana dokunup duruyorsun. Baban uyumak için arkasını dönerse onu pijamasından çekiştirip duruyorsun ve eninde sonunda kendine baktırtıyorsun. Çok tatlısıınn seennn!!
*Bazen öksürükten, esnemeden korkuyorsun (özellikle babanınkinden) ve acı acı ağlıyorsun suratımıza baka baka.
*Sıkıldığın zaman ağzınla tükürür gibi sesler çıkartıyorsun ve çoookk komik oluyorsun..Çok da tatlısıınnnn!!

*Aynı şekilde doyduğun zaman da ağzındakini yutmuyor ve gargara yapar gibi sesler çıkartıyorsun ve oynuyorsun yemeğinle..
*Herhangi bir yere koyduğumuz anda hemen yüzükoyun dönüyorsun. Göğsünü de kaldırıp bize bakıyorsun, nasıl yaptım ama! der gibi.. Ama tekrar sırtüstü dönemediğin için bir süre sonra yoruluyor ve bağırıp çağırmaya başlıyorsun.
*Lelelelele,glu glu, ciguliii, ceeee, hahahahahh, cincin gibi sözlere çok gülüyorsun...Çok tatlısııın senn!!
*Şam'a doğru şam'a doğru,Efe açmış kollarını bana doğru,
  Ya ya ya şa şa şa Efe Efe çok yaşa,
  Efe pabucu yarım,çık dışarıya oynayalım,
  Tapşin tapşin tanana, Efe gider hamama, Hamamın yolu otludur, Efe'nin popişi(kibar yazayım dedim;)) bokluduurrr
tekerlemelerine bayılıyorsun.
*İlk bebekliğinden beri Candan Erçetin'in Bahar isimli şarkısını pek seviyorsun. Onunla sakinleşiyor, hatta bazen uykuya dalıyorsun.
*Uykuya dalmak üzereyken ninni dinlemeyi, ve ninniyle uyumaya alıştın.10 dak sürekli ninni söylemek dilimi damağımı kurutsa da zevkle söylüyorum ben de;)
*Son günlerde geri geri emeklemeye başladın. Yakındır düz emekleme de gelecek herhalde.
*2 tane dişin çıkıyor. Kaşığa takır takır geliyor, elleyince testere gibi kesiyor. Bu sebeple ne bulsan ağzına götürüyorsun iyice...
*Sevdiğin kişilerin yüzüne dokunmaya bayılıyorsun. Sevgiyle bakarak, dokunuyorsun. Çok tatlısın seeenn..
* Çok tatlı olduğunu söylemiş miydim?;)
Biricik oğlummm.. Seninle dolu dolu geçen her gün çok kıymetli. Her gün "acaba bugün neler olacak" diye kalkmak çok heyecan verici.
İşten çıkıp eve gelmek, haftasonunu iple çekmek daha da bir anlamlı şimdi...

18 Ocak 2012 Çarşamba

Yallah mikroplar yallah...

Gectigimiz cuma gunu once annem sifayi kapti..Sonra cumartesi gece 03.30da Efe'nin yanina gittigimde cayir cayir yandigini farkettim.Atesi 37.8di.Hemen soyduk tabi yanimiza alip.E haliyle sabaha kadar surekli atesini olcmekle gecti neredeyse hic uyumadan.:(Sabaha karsi 38.3i gorunce hemen Calpol verdik ama pek ise yaramadi. Duse duse yine 37.7oldu..Pazar gunu hemen 24saat cocuk doktoru bulunduran Acibadem'deki Acibadem Hastanesi'ne gittik.Atesin birkac gun surebilecegini soyledi doktor butun gun yine ayni sekilde gectikten sonra gece 38.5i gorduk ve bu sefer kendi doktorumuzun tavsiyesiyle 1/2paranox fitil verdik kuzuya.. Pazartesi gunu Altan da,ben de izin aldik Efe ile ilgilenelim diye.Malum annem hala hasta oldugu icin. Ogleden sonra bir de kendi doktoruna gostermek uzere Kadikoy Sifa Atasehir Hastanesi'ne gittik.Hastane ana baba gunuydu.Herkes hasta.Cocuklar,anne babalari..Beklerken her koseden oksuruk sesleri yukseliyordu..Ve yapilan test sonucunda grip oldugu kesinlesti Efe'nin.Doktorumuz grip icin bir surup verdi.Bir de burnu tikanirsa diye serum fizyolojik ve Cold mix diye bir damla. Pazartesi gunu ates tum gun 37.4te sabitti. Gece de bir anda 36.6ya dustu ve bize de rahat nefes aldirtti.Amaaaa..Sali gunu sabaha karsi once ter basmasi ile uyandim.Arkadan tir tir titreme geldi.ve tabi bogaz agrisi..Sira bendeydi sanirim. Ates 37.7-38arasi gitti geldi tum gun. Aksama dogru annem ve anneannem geldi kalmak uzere.Annem daha iyiydi.en azindan sadece terleyince oksuruyordu.Benim ates aksam 6gibi oldu mu 40.5.. Hemen solugu acilde aldik.3tane serum yedikten sonra anca 37.7e dustu atesim. Malum emzirdigim icin antibiyotik alamiyorum.Minimum derecede parasetamol iceren ilaclar ancak..

Su anda atesim hals tam dusmedi.Hatta gayet yuksek.38.1de sabitledi gibi su anda. Umarim daha artmaz.Ama en azindan kendimi daha iyi hissediyor gibiyim.En buyuk derdim ates..Umarim o da tez zamanda duser..

Anlayacaginiz ailecek grip salginindan nasibimizi aldik.Dilegimiz babamizin sagligini kaybetmemesi..Malum haftasonundan beri o da cok uykusuz ve yorgun dustu..

Onun icin kist kist mikroplar kist kist..yallah mikroplar yallah...diyorum bu gunlerde..


Published with Blogger-droid v2.0.3

13 Ocak 2012 Cuma

Zapping canavarı...

Efe televizyon kumandasını keşfetti birkaç gündür.. Elimize aldığımız anda o da elini uzatıyor kumandayı tutmak, daha doğrusu tutup ağzına götürmek için. Malum herşeyi ağzına alarak keşfediyor oğlum bu aralar.
İşte Efe'nin televizyon keyfi...

Bir Altan Photography çekimi:)

Yağcıgillerle yaptığımız yeni yıl kutlamalarında, Zeyno'nun erken uyuması sebebiyle gerçekleştiremediğimiz "Noel Baba ve Noel Anne" konulu fotoğraf çekimimizi geçtiğimiz haftasonu yaptık. Sevgili kocacım da fotoğrafları biraz daha güzelleştirdi ve artık yayınlanmaya hazırlar;)..İştee huzurlarınızda Altan Photography farkıyla Yeni yıl çekimi ve Efe ile Zeyno....
Efe, Zeynep'in yakasına yapıştı tüm çekim boyunca.. Hatta bir ara eteğini bile kaldırıyordu... İlker müdahale etmese neler olurdu bilemiyorum artık;) Ama Zeyno da çoookkk tatlı napalım babasııı...


Zeyno bu çekimlerde oğluma pek yüz vermedi. Efe  yaşlandı resmen Zeynep'in peşinde koşmaktan;) Tam Noel Baba oldu kuzumm.. sakal çıkmakla kalmadı.. sakallarına ak bile düştü;)

Dolmuş şöförü Efe..;) Kolunu kenara koymuş, dayı dayı bakıyor...

Oohhh, aldı Zeyno'yu kanatlarının altına.. Keyfine diyecek yok;)



HO HO HOOOOOOO!!!!

10 Ocak 2012 Salı

Lelelele

Dün Efe'nin nenesi, yani benim anneannem gelmişti ziyaretimize. Efe ile pek güzel oynamışlar,vakit geçirmişler. Anneannem, Efe'ye "lelelele" diyip diyip güldürmüş.. Akşam da annem bana göstermek için gösteriyi tekrarladı.. Efe kahkahalarla gülüyor.. Ama ne gülmek.. Katılacak diye korktuk açıkçası.. Buyrun siz de dinleyip gülün:)(dinleyip diyorum çünkü video cep telefonuyla çekildiği için ışık yetersiz kalmış,görüntü simsiyah..Ama zaten burada önemli olan ses..;))

1 Ocak 2012 Pazar

Bizim eve Noel Baba geldi..




2011'i geride bıraktık bile.. Geriye dönüp baktığımda 2011 hem çok güzel,hem yorucu, hem de sıkıntılı bir yıldı.. 2011e girdiğimiz gün canımız çok sıkkındı çünkü ev almaya karar vermiştik ve tam banka kredisi çıkmış ve imza atmaya giderken ev sahibinin vazgeçtiğini öğrenmiştik. Gerçi şimdi iyi ki o kadın vazgeçmiş diyoruz:)Çok daha istediğimiz gibi bir evimiz oldu.Biraz uğraştık ama değdi doğrusu..

2011 iş açısından yorucu bir seneydi. Bolca mesai yaptım. Karnım burnumdayken proje geçiş tarihi de yaklaştığı için oldukça stresli günler geçirdim. Hamileliğimin son ayında çıkan böbrek taşları canımızı çok sıktı, endişelendik.

Ama 2011de tüm tatsızlıkları unutturan Efe geldi aynı zamanda.. Varlığı herşeye değer.. İşte bunun için 2011 benim için en güzel seneydi. Dilerim 2012 çok daha güzel bir sene olur.. Sağlıklı,huzurlu,mutlu anlarla dolu bir yıl geçiririz..

...Bu yılbaşı kutlamasında da annem ve anneannemle beraber bizim evdeydik. Çok keyifli bir gece geçirdik. Güldük, eğlendik. En keyiflisi Efe dedesinin aldığı noel baba kıyafetiyle baldan tatlıydı.. Çok yakıştı oğluma noel babalık. O da yakıştığının farkındaydı herhalde ki bütün gece gülücükler saçtı etrafa.. 22.00-22.30 gibi uyudu her zamanki gibi ama salonda bir faaliyet olduğunun farkında olduğu için sık sık uyanma eğilimindeydi. Saat tam 12 de odasına şöyle bir bakan annem gözlerinin açık olduğunu söyledi.. artık görücez tüm yıl uyanık mı olacak diye..:)


Annecimm, anneannecim iyi yıllaaaarr.. Efe ile dopdolu bir yıl diliyorum size.. Hep böyle gülün olur mu?





Canım oğluumm.. iyi ki varsın.. neşe kaynağımız oldun. Gözünden hiç yaş akmasın bir tanem..Hep böyle kahkahalarla gül sen de..
Ve tabi ki yeni oyuncağın Koko Bird ile bol bol oyna, çekiştir, ısırmaya çalış..


..Yaaaaa şunun mutluluğa bakar mısınıızzz?


Kocacımm kocacıımmm.. 2012de ağzımızın tadı hiiiçç bozulmasın. Az tadilatlı, hatta mümkünse hiç tadilatsız;), sağlıklı, böbrek taşsız, diş ağrısız,bol Efitolu ve bol fotoğraflı, bol paralı, bol gezmeli bir yıl bizi bekliyordur umarım.. :))

Tosun Efe ile Deli Zeyna'dan 2012ye merhaba...

Yılbaşından 1 gün önce Efe'nin biricik arkadaşı Zeynep ve ailesi ön yılbaşı kutlaması için bizdeydiler. Cansu ve Zeynep bir süredir Ankara'da oldukları için yine görüşememiştik. Yeni yıl bahane oldu. Çok keyifli bir gece geçirdik. Gerçi peynir fondü için kullandığımız yanıcı jel tarihi geçmiş olduğu için fazla yandı ve küçük çapta bir yangına maruz kaldık ama olsun. Keyfimizi bozmadık. Olan anneciğimin el emeği göz nuru, özel olarak diktiği kırmızı masa örtüme oldu.. Ama buna da şükür tabi.. Özellikle alevlerin lambaya doğru yükseldiğini düşününce..
Yangın çıktığında ben oturma odasında Efe'nin altını değiştiriyordum. Bir anda kucağında Zeyno ile Cansu geldi korkmuş bir şekilde.. Şimdi düşününce gülüyorum ama o an cidden panik olmuştuk hepimiz..

Efe ile Zeyno yavaş yavaş birbirlerini keşfettiler, artık birbirlerinin farkına vardılar gibime geliyor. Kucaklarımızdalarken birbirlerine el atıp, dokunmaya çalışıp durdular. Hatta bir ara Efe Zeyno'nun üstünü başını çekiştiriyordu..


İkisi de tepki vermeye başladıkça beraber geçirilen zamanlar daha keyifli olmaya başladı. E biraz çocukları şebek de yapıyoruz tabi ama olsun. Onların sayesinde bolca gülüyoruz:) Sanat direktörü İlker ve foto şipşak kocacım oldukça biz daha ne kompozisyonlar oluştururuz tontonlarla kimbilir;)


Bakar mısınız Zeyno Efe'nin tepesine nasıl oturdu?!İkisi de hallerinden gayet memnun gibi;)
Zeyno Efe'nin kafasında saç bulabilse yolacak ama oğlum kel olma yolunda hızla ilerliyor şimdilik..:) Üzgünüm Zeynom..

Efe de "oohh kızı sırtıma aldım babasına rağmen" diyor. Keyfine diyecek yok gibi. "Yuppiii" der gibi gülüyor.:) Bu fotoğraflar çekilirken İlker de sinirden kuduruyor;)Kader İlkercim kader.. Elbet Efe'nin Zeyno'ya "En ince bel senin belin" diyeceği günler de gelecek hiiiç merak etme;)

Cansucum, 2012de de hiç ayrılmayalım. En kötü günümüz bugünkü gibi olsun inşallah. Nice yıllara...