Doktorumuz Nilgün Hanım ile daha önceki aylarda konuşmamızda 4.aydan itibaren Efe'yi odasına geçirmeyi konuşmuştuk. Bu ayki kontrolümüzde de artık kendi odasına geçirmemizi tavsiye edince hemen uygulamaya aldık. Ancak birçok doktorun önerisi olan Ferber yönteminden bahsetmedi Nilgün Hanım bize.
Ferber yönteminin sıkı savunucuları olduğu kadar bu yönteme karşı olanlar da var.
Yöntem ismini 1869'da kurulan Boston Çocuk Hastanesi'nin Pediatrik Uyku Bozuklukları merkezinin direktörü olan Dr.Richard Ferber'den almış. Temel teorisi, bebeklerin uyumadan önce kendilerini telkin etmeleri ilkesine dayanıyor. Dr.Ferber' e göre, bebeğin uyku öncesinde belirli bir rutini olmalı. Örneğin aynı saatte yatırmak,aynı saatte uyumasını ve uyanmasını sağlamak gibi. Her gece aynı saatte yatağına koyun, kendi kendine oyalanırken yanında bulunmayın;ancak gözlem yapabilecek kadar yakın olun.Düzenli aralıklarla yanına gidin; kucağınıza almayın,sallamayın ve beslemeyin. Bunun yerine, sizin sesinizi duymasını sağlayın,varlığınızı hissettirin. Böylece yalnız olmadığını anlayacaktır. Ferber'e göre beebeği yatağına uyanıkken koymak,ona kendi kendine uyumayı öğretmesi açısından önemli. Burada en önemli nokta dayanıklı ve istikrarlı olmak.Bebeğinizi odada tek başına bıraktığınızda ağlayacaktır. Dr. Ferber'e göre bebeğinizin yanına gitmeden önce ilk gece 5,ikinci gece 10, üçüncü gece ise 15 dakika ağlamasına izin verin. Her ağladığında yanına gidilmesine alışkın olan bebek, ağlamasına rağmen yanına gidilmediğinde durumu kabullenecek ve uykuya daha fazla direnemeyecektir diyor doktor amca.
Bu yönteme karşı olanlar ise karşı olma sebepleri olarak Ferber yönteminin ağlatarak uyutma olduğunu ve bunun da bebeklerin beyinlerinde zararlı değişimler yaptığını, zeka gelişimi, duygusal gelişimi ve sosyal gelişimi olumsuz etkilediğini, bebeğin duygusal anlamda sizden uzaklaşabildiğini, ebeveyn-çocuk ilişkisine zarar verdiğini, bebeğin kendine güvenini azalttığnı,bu yöntemin bebeğin ihtiyaçlarına saygısızlık gösterdiğini söylemektedirler.
Nilgün Hanım ise; Efe'yi uyanıkken yatağına koymamızı, odadan çıkmayı denememizi, ama eğer uyumazsa ve ağlamaya başlarsa yanına gitmemizi ve ağlatmamamızı söyledi. O durumda da kucağa almadan, pışpışlayarak veya elini tutarak destek vermemizi, ten temasının önemli olduğunu belirtti. (biz de zaten bu şekilde yapıyorduk.;))Ayrıca mammaroo'da uyuyup sonra yatağına götürmemizin hiçbir sakıncası olmadığını da ekledi.
Böylece park yatağının bizim odamızdaki misafirliği sona erdi ve kendisi ileride oyun parkı olarak kullanılmak üzere kapatılıp çantasına kondu.
Efe odasını sevmiş olacak; etrafa, dönencesine, yatağındaki yatak takımına derin derin bakıp inceliyor. Umarım biraz daha büyüyünce de fikri aynı olur.
Nasıl uyuduğuna gelince... Bazen mammarooda uyuyor bizimle beraber otururken. Bazen de uykusu geldiyse uyanık vaziyette yatağına bırakıyoruz dönencesini de açıp ve kendi kendine uyuyor. Her zaman emzik kullanmıyor uyumak için.
Tabi ki zaman zaman çok kolay uykuya dalamadığı zamanlar oluyor. O zamanlarda ufak ufak homurdanıyor. O durumda da ben veya Altan gidip elini tutuyoruz veya karnına elimizi koyuyoruz bizi hissetsin diye. Bize baka baka uyuyor oğlum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder