Efe'nin yaşı

Lilypie Fourth Birthday tickers

24 Nisan 2013 Çarşamba

23 Nisan, neşe doluyor insan

Geçen sene 23 Nisan zamanı Kuzey Ege turu yapmıştık Efe ve Zeyno ile.. Kuzularla ilk gezmeli tatilimiz olması açısından önemliydi.. Bu sene İstanbul'daydık, ben yeni iş değiştirdiğim için izin almam pek mümkün değildi.. Biz de düşündük taşındık, mekanlarda neler var diye araştırdık ve Rahmi Koç Müzesi'ne gitmeye karar verdik.. Hem çok kalabalık olmazdı-malum bizim oğlan kalabalıktan pek hazetmiyor, hem de vakit güzel geçer, çocuklar oyalanırdı..
Koç Müzesi'ndeki en farklı aktivite vosvosları boyama idi. Üç tane vosvosu koymuşlar, yanlarına da renk renk boya kalemi.. Sürü ile çocuk boyama yapıyordu.. Biz sonuna yetiştik, ama iyiki de öyle oldu çünkü çok kalabalıktı arabaların etrafı. Efe ile Zeynep dilediğince boyadılar arabaları.. İtiş kakış olmadan hem de..
Bu arada bu bayramda biz anneanneler-anneler-çocuklar gezisi yaptık, babaları almadık yanımıza.. :) Ohh iyi de yaptık laf aramızda..

Bir de yüz boyama vardı. Bu aşamada bizi çok şaşırtan bir olay yaşandı. Cengaver, korkusuz Zeynep boyamayı yaptırmadı, korktu amma velakin bizim adıyla hareketleri çelişen Efitomuz bizi hayrete düşürerek oturdu sandalyeye ve kedi oldu.. :)

İşte bu  harika günden kareler...


Bu arada arabanın birinin içine kurulan tosun Efe ile deli Zeyna, arabayı sahiplenip inmek bilmediler..Efe, çok heyecanlandı direksiyona oturdu diye, Zeyno'da hanım hanım kuruldu koltuğa, oohh keyif yaptı..







Çocuk parkında Efe yine atlı karıncadan korktu, Zeynep ise 10 tur attı. Efe oyuncak evin içinde pencereleri ve kapıyı bir açtıı bir kapattı, 1 saat oynadı..

Sütlüce treninden yine inmek istemedi oğlum ama eve gitme vakti gelmişti..


Bu arada kendi küçüklüğümün 23 Nisan'larını düşündüm.. Pek meraklıydım okulda düzenlenen törenlerde şiir okumaya.. Herkesten önce parmak kaldırır talip olurdum.. Her sene yabancı çocuklar  gelirdi, Türk çocukların evinde misafirr edilir, 23 Nisan günü de stadyumda gösteri yaparlardı, bir de Kızılay'dan meclise kadar yürüyüş yapılırdı. Bir sene biz de aldık evimize misafir.. O sene bizim okula Porto Rikolular geldi.. Otobüsten inerlerken çok heyecanlıydım, hepsi çok tatlı görünüyordu.. Sonra tek tek isimlerimiz okunmaya başlandı ve misafirimizle tanışma vakti geldi.. Kendi adım okundu, sahneye çıktım ama o da ne.. Onca tatlı kızdan hiçbiri benim misafirim olmamıştı, şansıma en asık suratlı ve çirkini düşmüştü bana.. Sahneden geri kaçtığımı hatırlıyorum.. Çocukluk işte.. Neyse sonra ilk birkaç gün pek oralı olmadım ama sonra kaynaştık Allahtan Maria ile.. Hele bir buz pateni maceramız var ki sormayın.. Değişik bir kızcağızdı.. Ne yapıyordur acaba şimdi? Beni hatırlıyor mudur??
Neyse  işte bu da böyle bir anımdı.. :))

Atatürk ne iyi yapmış da bu günü çocuklara armağan etmiş di mi???
Yaşasın 23 Nisaann!!

1 yorum:

acemi anne Cucu dedi ki...

Duygu yaaaa benim de aklıma bir anım geldi, biz de evimize bir misafir öğrenci almıştık, hem de bizim şansımıza Ukrayna gelmişti, Cem nasıl mutlu olmuştu tabi, memleketten çirkin çıkma ihtimali on milyonda bir, ama geldi bizi buldu, grubun 10-12 yaşlarında 40 tane fıstık gibi dansçı kızı dururken bize 20 yaşındaki grubun kart piyanisti düşmüştü, cem ve ben resmen hayata küsmüştük, ama yılmadık sonraki sene tekrar yazıldık, bu sefer Cem misafir edecekti, ancak şansımıza Moldov türkleri çıktı, memlekette iğneyle arasan güzel kız yok, zaten bize gelen de pek çirkindi ama çok tatlı bir kızdı, yazık biz kızı sahiplenmeyince annem gezdirip durmuştu, sonra bir daha misafir öğrenci istemeye tövbe ettik :)