Efe'nin yaşı

Lilypie Fourth Birthday tickers

10 Mayıs 2012 Perşembe

Bitirim ikili...

Haftasonu 18 ay sonra Ankara'daydık. Eh bu kadar zaman sonra gidip bir de zaman kısıtlı olunca herkese yetmedi, yetemedi tabi ama arkadaşlarımızın bir kısmını görebildik en azından.
Efe de babannesi,dedesi ve amcasıyla ve diğer dedesiyle yani benim babamla hasret giderdi. Bol bol oynadı onlarla, şımardı..
Kuğulu Park ve benim için bir Ankara klasiği olan CafeMiz ile tanıştı.


Cumartesi akşamı da beraber büyüdüğüm lise arkadaşlarımla tanıştı nihayet Efe.

Eşlerimiz ve çocuklarımızla giderek büyüyen bir aileyiz biz.. Her buluşmamızda kaldığımız yerden devam edebilmek çok güzel. Hepinizi çooooooookk seviyoruuuuuummm ve özlüyorum.. Keşke daha sık görüşebilsek.. Orada, aranızda otururken neler aklıma geldi neler, hangi anılar.. bir bilseniz..:)

Bu buluşmamızda Efe onlarla , biz de sevgili Mustafa ve Gülgün'ün pek yakışıklı, haftaya 1 yaşına girecek olan oğulları Batuhan ile tanıştık. İstanbul'daki arkadaşlarımızın genelde hep kız çocukları olduğundan oğlumun şööyle güzel anlaşacağı, oyunlar oynayabileceği, çocukluk arkadaşım diyebileceği bir erkek arkadaşı, kankası yok ne yazık ki. Batuhan, bu açığı kapatabilecek tek adayımız şimdilik ama o da Ankara'da işte ne yapalım..:(

Buradan İstanbul'daki arkadaşlarıma sesleniyorum: Yeter artık. biriniz de bir erkek doğurun yaaaa... Valla oğlumun canına minnet. İleride kız arkadaş portföyü geniş olabilir sayenizde ama yeter bu kadar kız yani.:)

Günler öncesinden başladı Mustafa'nın "oğlanları güreştirelim bakalım" söylemleri. "Düello başlasın" a kadar gelmişti iş. Merakla bekliyordum açıkçası ne yapacaklar diye çünkü malumunuz Efe bu aralar herkesi yabancılıyor, üstelik Deli Zeyna'nın yaşattıkları sonrasında küçük çocuklardan da korkar oldu oğlum valla, daha bir temkinli yaklaşır oldu:) Ama hiç de korktuğum gibi olmadı. Efe, Tutku'lara gittikten sonra sadece bir 15-20 dakika kadar kalabalıktan ve biraz da Batuhan'dan çekindi. Sonra ufak ufak gülümsemeye başladı herkese. Gülgün ile güzel güzel oynadı annesi yemeğini yerken ve ben çaktırmadan Batuhan'ı mıncıklarken;). Tutku ve Dilara'ya çapkın çapkın gülücükler attı. Mustafa ve İskender'e erkek olmalarından ötürü sanırım daha mesafeliydi önceleri ama sonra alıştı..
Halının üstünde oradan oraya, battaniyesini de sürükleyerek yuvarlandı, durdu. Şımardıkça su içti, içtikçe ilgi çektiğinin farkına vardı, daha da bir şımardı.:) Bir biberon suyu bitirdi. Nereye güleceğini, kime bakacağını şaşırdı. Annesinin çok sevdiği amca ve teyzelerini o da çok sevdi, benimsedi.
Efe:Yaa babaaa yine nereye geldik biz yaa? Bu fotoğrafımı çeken adam da kim?Gülüp duruyor ama çıkartamadımm.

Efe: Ühühühühüü. Beni bırakın, halıya inip sonra koltuklara tırmanıcaaamm..

İlk başta uzak durup arada göz göze geldikçe ağlamaklı olduğu Batuhan'a kısa sürede alıştı, Mustafa'nın kucağında olduğunu görünce hızlı hızlı emekleyerek gidip çorabına ve o tombul, dolma gibi ayaklarına yapıştı. Isırmak için hamleler yaptı, tuttu, çekiştirmeye kalktı, anne engeline takıldı. Gülgün teyzesi Batuhan'ın çorabını çıkartıp verdi ama boş çorap rağbet görmedi.. Neylesin oğlum içi boş çorabı di mi ama;).. Batuhan ise Efe'nin gözüne taktı. O da hızlı hızlı gelip parmağını oğlumun gözüne sokmaya çalışırken Mustafa çevik bir hareketle engelledi. :)
1.fotoğraf:
Mustafa: Hadi oğluum, tam da öğrettiğim gibi yap hadi. Güüçç bende artıııııkkk..Göster yumruğunuu şu Efe'ye
Batuhan: Üfff İskender amcaa, kurtar beni.. Babam yine bana bir duello ayarlamış galibaa.. Ben güreşmek istemiyorum kii, ben süt istiyoruum, uyumak istiyoruum.
2.fotoğraf:
Mustafa: Hıımmm, kızarım amaaa, hımmm.. Batuhaannn!! (hiç kızıyormuş gibi de değil suratım ama..).
Batuhan: Tutku teyze ne kadar da tatlı di mi..Üff bu esmer tosun da nereden çıktı yaa..Babamın arkadşaının oğlumuymuş neymiş.. Tek bebek bendim ne güzeell..
Gülgün: Şunlara bak, ikisi de çocuk bunların. Şu Mustafa'nın suratına bak.. Ben ne yapıcam bunlarlaaa..??
Tutku: Ayyy canıımm, yirim seni beeen... (İç ses: ayyy bu ikisi de amma hareketli, yoruldum valla..Erkek çocuktan gözüm korktu gibi)
Dilara: Keşke Koray'da burada olsaydı..:(
 Efe bu aralar "tay tay Efe tay tay taaayy", "hoppala Efee hoppalaaa", "Dumbala Efee dumbalaaa" diye şarkı söyledikçe ve ellerinden tuttukça yerinde dans eder gibi zıplıyor, bacaklarıyla bir hareketler yapıyor. Batuhan da müzik ile kafasını hareket ettiriyordu. Çok cool bir ekip oldular ikisi birlikte. Biri zıplıyor, biri kafayı sallıyor.. :) Eğlenceli bir görüntü oldu valla.

(Bu arada sağolsunlar tüm arkadaşlar Efe geliyor diye hediyeler almışlar. Tutku ve İskender'in hediyesi arabadan korktu ilk 2 gün ama şimdi alıştı oğlum. Elinden düşürmüyor oyuncağı..:) Ama ilk gün bakıp bakıp arabadan müzik sesleri geldikçe dudaklarını büzüp ağlıyordu..)

Bu kadar hareketten sonra tabi sütünü içerken 5.dakikada uyuyakaldı Efe pusetinde. Ve ben büyük bir başarı göstererek pusetinden araba koltuğuna, araba koltuğundan tekrar pusete, pusetten eve getirene kadar, eve geldikten sonra da yatağına koyana kadar hiiçç uyandırmadım kuzumu..:) Gurur duydum kendimle;)

Tutku: Efeee, gel beraber oynayalıımm. Battaniyen de pek güzelmiş.. Bana verir misiin?
   Efe: Pışııııkkk. Onu kimselere vermem. O benimdir, benim kalacaaakk..Mmmmm, çok seviyorum onuu..



Soldan sağa:
Duygu: Oooh böyle kalabalık iyi oluyor. Oğlanla ilgilenecek birileri illa ki çıkıyor.
Mustafa: Çok tatlısın seen. Had Batuhan ile güreşin. Haydi meydana hooopp..
Efe: Hehehehh, rahat bırakın beni. Burada da bir kumanda buldum, yaşasın. Dişlerim bayram edecek..
Efe: Ay annee bunun tadı bizimkinden daha güzelmiişş.. De bu Mustafa amca niye sürekli tutuyor. Sanırım düşmemeyim diye..Canıımm yaa.. beni sevdi galibaa..Amcam benim yaaa;)

Efe: Mustafa amcanun kucağı çok rahatmışş.Ooohh, ağzımda kumanda, sırtımı dayamışım güvenlir yere.. Biraz kestirsem mi acabaa?Amaa, dur bir dakikaa. Yoksa tüm bu yakınlık Batuhan'a karşı ne kadar kuvvetli rakip olduğumu anlamak için miydii? Kaslarımı, vücudumu mu kontrol ediyor yoksa bu adam?

Efe:Yaaaa annee, Tutku teyzee, Mustafa amcaaa, bir rahat verin yaa..Çekilin şuradaann.


Tutku: Yaa İskendeeer, biz de mi bir tane çocuk yapsaakk bilemedimm..
Efe: Evet evet ama lütfen erkek olsun. Etrafım hep kızlarla çevrilii..

Duygu: Dur oğluumm, Batuhan'ın ayağını çekiştirme. Yenmez o yenmeezz.. Dolma gibi biliyorum ama olmazz. Söz ben sana dolma yaparım..
Efee: Anaaa ayaklara baak.. Çoraplar da çok dikkat çekici.. Bir ağzıma alsam, tadına baksammı ki..
Batuhan:Anneciiimmm kurtar beni bu tosundaann.. Ya da ben onun gözüne parmağımı sokucam görecek gününüüü.. Tosun gel dansedelim beraber. Ben kafa sallıyım, sen bacaklarınla ilginç figürler yap. İyi ikili oluruz baakk..
Gülgün: Oğluumm beniimmm. İdare ediver biraz, misafir o. Bak büyüyünce iyi arkadaş olursunuz, güzel olur.


Efe ve Batuhan: Hadi bak şimdi ters taraflara gidelim de kafaları karışsın. Hangimizin peşinden koşacaklarını şaşırırla, biz de istediğimiz yeri karıştırırız.. Hehehehhh..Bizi birbirimize düşürmeye çalışıyorlar ama biz birbirimizi çoook sevdiikk.. Büyüyünce beraber ne canlar yakıcaz di mi kankaa?

2 yorum:

Dışavurum dedi ki...

Ben de arkadaşlarımı çok severim ve değer veririrm. Çocuklarımız da bizler gibi uzun dostluklar kurarlar umarım, onların da sıkı ve eski dostları olur. Ne güzel bir buluşma olmuş.

Duygu Yaman dedi ki...

inşallah.. ben de öyle olmasını çok isterim..